25 Temmuz 2010 Pazar

İÇ MONOLG 4

"Bana boş yere kızıyorlar... Geçmişi anarken Selim İleri'nin romanlarının, denemelerinin ruhuna büründüğümü bilmiyorlar çünkü. Ne kin ne öfke ne de ağır hiçbir duyguya yer olmaksızın geçmiş hep güzel bir ülkedir benim alemimde. Manolyalar, kasımpatılar, menekşeler, sardunyalar... Sonra gökyüzü, deniz, sıcak asfalt yollar, serin balkonlar, kıpırtısız duru bahçeler...  İnsanların en güzelleri, allanıp pullanıp kondular geçmişin mecrasına: Başka kentlerde kalanlar, başka ülkelere göç edenler, bu dünyayı bırakıp gidenler...

Bana boş yere kızıyorlar... Geçmişten birileri çıkarsa karşıma ve ben  anımsayamazsam onları, bir bildiğim vardır. Geçmişi anarken Borges'un öykülerindeki kahramanlara dönerim çünkü. Can sıkıcı bir yer, olay ve kişilerden doğma bir geçmiş kesiti içimi titretmez de çoktan eskitilmiş ne gülünçlüğü ne trajedisi kalmış bir parodiyle sahnelenir gözümün önünde. Ondan boş boş bakarım geçmiş cennetime almadıklarıma...
Bana boş yere kızıyorlar..."

2 yorum:

  1. Geçmişin huzurla dolsun..

    YanıtlaSil
  2. Bugününü yaşarken geçmişine dokunabilmeliymiş insan. En küçük ayrıntı; bir bakış, sesleniş, dolmuşta kulak misafiri olduğun insanlar bile, değer katabilirmiş hayatına. Biz önemsiz, değersiz sayarken çevremizde olup biten çoğu şeyi, her biri ayrı ayrı romanlara konu olabilirmiş. Bir de eğer geçmiş günlerden birinde, o zamanlardan birini gördüğünde yüzüne gülümseme yerleştirmişsen içtenlikle, en azından iki saniyelik gülüşüne sebep olurmuş. O yüzden tümüyle sevmeliymişim, saklamalıymışım geçmişimi. Bende sıkıştırdım hepsini kitaplarımın arasına, arada bir dönüp bakıyorum onlara..

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

KİRALIK KONAK: EDEBİYATIMIZIN ÖZGÜR KADIN DÜŞMANLIĞI

Bizim edebiyatımızda kadının görünme biçimi başlı başına bir sorundur. Halk şiirinde ve divan şiirinde ideal kadın edilgin ve suskundur. Ta...