7 Aralık 2011 Çarşamba

Öyküye İhanet

Mayıs ayında "Romana İhanet" yazısını yazmıştım. Öyküye İhanet yazısı yazmak için gecikmişim bile. Bakınız bakalım, acaba siz de öyküye ihanet edenlerden misiniz?
1- Öykü yazmayı romana hazırlık olarak görüyorsanız,
2- Öykü seçkilerini öykü kitaplarına tercih ediyorsanız,
3- Öykü kitabı hediye etmiyorsanız,
4-Füruzan'ın Parasız Yatılı'sını, Oğuz Atay'ın Korkuyu Beklerken'ini, Sait Faik'in Son Kuşlar'ını, Sabahattin Ali'nin Değirmen'ini hatta Tarık Buğra'nın Yarın Diye Bir Şey Yok'unu okumamışsanız.
5- Yazarların sıkıldıklarında öykü yazdıklarını, aslında tüm amaçlarının damar bir roman yazmak olduğunu sanıyorsanız,
6- Bir öykü kitabında en çok bir iki öykünün iyi olduğunu, gerisinin tekrar olduğunu ya da uyduruktan metinler olduğunu düşünüyorsanız,
7- Öykünün en az bir, en çok yirmi sayfa olması gerekir diyorsanız,
8- Öykünün durum ve olay olmak üzere  ikiye ayrıldığından eminseniz,
9- Öykülerin bellekten çabuk silinen  metinler olduğunu iddia ediyorsanız,
10- Öykülerin filme aktarılmadığını zannediyorsanız,
11- Öykü kitabına verilen paraya yazık olduğunu buna neden olarak da kitabı birine  ballandıra ballandıra tek bir özetle anlatamayacağınızı gösteriyorsanız,
12- Faukner'ın, Woolf'un, Hemingway'in öykülerinin romanları kadar iyi olduğunu bilmiyorsanız,
13- Hiç Edgar Allan Poe okumamışsanız,
14- Bilge Karasu öyküsüne denk gelmemişseniz,
15-Öykünün mutlaka şiirden, romandan beslendiğini kendi başına ayakta duramayacağını sanıyorsanız,
16- Öykü ödüllerini izlemiyorsanız,
17- En iyi öyküleri öykü ödülü alanlar yazar sanıyorsanız,
18- Öykü dergilerini izlemiyorsanız,
19- Roman ve öykünün  kardeş olduklarını ama siam ikizi de olmadıklarını bilmiyorsanız,
öyküye ihanet ediyor olabilirsiniz.

Araştırmalar memleketçe öykü okumadığımızı gösteriyor. Okuyorsam bari roman okuyayım, anlayışına  dur demek gerekir. Öykü hap gibidir oysa; kestirmeden iyileştirir. Öykü şeker gibidir, kestirmeden haz verir.  Uyanık okur, başının tacı romanın yanı sıra belleğin arka sokaklarını anlatann öykülere de kucak açar. Uyanık okur, yüzeysel ve piyasacı değildir, kabul edelim ki öykü şimdiye dek hiç piyasaya düşmedi. Herkes bu hafta bir öykü kitabı alsın ve aklansın. Öyküye ihanete son!

KİRALIK KONAK: EDEBİYATIMIZIN ÖZGÜR KADIN DÜŞMANLIĞI

Bizim edebiyatımızda kadının görünme biçimi başlı başına bir sorundur. Halk şiirinde ve divan şiirinde ideal kadın edilgin ve suskundur. Ta...