“Lanet kuş” dedi bayan Ford hırçın bir sesle
kül rengi büyük bir papağanı göstererek . “Çığlığıyla kafa şişirir. Gün boyu
bir anıt gibi iki büklüm tüneğinde oturur, yanına yaklaşacak olursanız ‘Evde yok’ diye cırlar.’ Bayan Gage’in görebildiği
kadarıyla çok güzel bir kuştu ama tüyleri fena halde bakımsızdı. ‘Belki mutlu
değildir, belki de açtır’ dedi Bayan Gage. Ancak Bayan Ford, huyunun böyle
olduğunu söyledi, bir denizcininmiş, konuşmayı da doğudan öğrenmiş.”
Virginia
Woolf, İngiliz edebiyatının Shakespeare’den sonraki dahilerindendir. Özellikle
Kendine Ait Bir Oda ve Mrs. Dalloway bir genç hanımın tüm dünyasını
değiştirebilir, benimkini değiştirmişti. Çünkü Woolf feminist, özgürlükçü ve
eşitlikçidir. Woolf öte taraftan, nesnelerle tıkış tıkış olmuş bir modern
hayatın içinde gözle görülmeyen ama incelikli bir insanın hemen fark
edebileceği hüzünlerin romancısıdır. Çatal bıçak sesleri arasında gezinen
eller, merdiven başında duran kadınların gamzesindeki tedirgin gülüş,
çiçeklerin yapraklarındaki heyecan bir Woolf okuru için tanıdıktır.
Yapı
Kredi Yayınları okurlarını çok heyecanlandıran bir iş yapmış, Virginia Woolf’un Yaşlı
Kadın ve Papağan öyküsünü çocuk
edebiyatı seçeneklerimiz arasına katmış. Yukarıda
kısacık alıntıladığım bu sevimli öykü kitabı, çocuk okurların erkenden Wooolf’u
tanımalarını sağlayacak. Ne kadar içtenlikli, ne kadar yüreklice bir adım! Tunç
Tayanç, bu öykünün çevirisini titizlikle, çok severek yapmışa benziyor çünkü
kitabın dili bir çocuğun iştahını kabartacak ölçüde parlak.
Bu
yazıyı yazmamın nedenlerinden biri de kitabın resimlerinin sahibi: Mustafa
Delioğlu.
Mustafa
Delioğlu, çocuk edebiyatı üzerine yazıp çizmeye başladığım yıllardan bu yana
izlediğim bir sanatçı. İtiraf etmek gerekir ki Delioğlu, biçemi ve içeriğiyle
pek de alkış almamış kitapları, resimleriyle kurtarmıştır. Ressamımızın
kedileri, aydedeleri, kuşları bir bakışta “Beni Delioğlu çizdi” der, o ölçüde özgündür. Her biri adeta bir
tablo olan bu çocuk kitabı resimleri, çocuk kitaplarına can verir, neşe katar.
Yaşlı
Kadın ve Papağan’ın günün birinde Virginia Woolf’la Mustafa Delioğlu’nu
buluşturacağı kimin aklına gelirdi? Teşekkürler Yapı Kredi Yayınları!