27 Mayıs 2011 Cuma

Romana İhanet

Romana nasıl ihanet edilir?
1- Şiiri daha çok sevmeye başlamakla,
2- Her önüne gelen heyecanlı anlatıyı beğenen bir okur olmakla,
3- Roman uyarlaması filmleri alkışlamakla; hatta bu filmleri izlemekle yetinip romanın aslını okumaya yeltenmemekle,
4- Romanı bir haftadan uzun bir sürede okumakla,
5- Romanı bir günde atlaya zıplaya okumakla,
6- Bitirmeden birine ödünç vermekle,
7-En sevdiğiniz roman adlarını olur olmaz  yerde, okumaz yazmaz kimselere söylemekle,
8- Yazarını, romanlarından daha çok sevmekle,
9- Romanın yeni baskısını görünce eskisini birine hediye etmekle,
10- İşten güçten zaman ayırıp gençliğinizdeki gibi roman okumaya vakit bulamadığınızı söylemekle,
11- Wolf, Sartre, Beckett, Joyse, Faulkner, Kundera'yı hiç okumamış olmakla,
12- Balzac, Dostoyevski, Flaubert, Dickens, Jane Austen, Tolstoy, Turgenyev, Gonçarov ve Hugo'nun  yalnıca bir romanını okumakla,
13- Romanları yerli ve yabancı olmak üzere ikiye ayırmakla; romanın milliyeti olduğunu düşünmekle,
14- Takıntılı olduğunuz yazarların dışındaki yazarların romanlarıını okumaya kallkışmamakla,
15- Yalnızca tavsiye edilen romanları okumakla, kendi gayretinizle yeni romanlar keşfedememekle,
16- Aradığınız romancıların sadece kitap eklerinde tanıtıldığına ilişkin batıl bir inanca sahip olmakla,
17- Rus ve Fransız romanının dışındakilerin beş para etmez olduğunu söylemekle,
18- Amerikan romanının yabancılaşmadan başka bir şeyden söz etmediğini iddia etmekle,
19- İlk Türkçe romanın Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat adıyla Şemsettin Sami tarafındna yazıldığını sanmakla,
20- Romanın sonunu merak edip satıraralarında betimlenen dağın başındaki karı, su şıkırtısını, hasta kadının zorlanarak alıp verdiği nefesi, yerdeki çamuru atlayıp canımın içi romanın alt metnini kaçırmakla,
21- Okuduğu romandan tek satır alıntı ezberlememekle, not almamakla; eş dost ortamında tam da denk geldiği bir an bu alıntıyı kullanamamakla,
22- Roman olmadan da yaşanabileceğini ama ekmek olmadan yaşanamayacağını son derece doğal biçimde savunmakla,
23-Öykü okumanın şekerli tadını alıp artık romanların çok uzun ve çok karmaşık olduğunu düşünmekle.

Romansız bir dünya iyi bir dünya olmayacaktır. Romansevenler başka türlüsünü düşünemezler;biz birbirimizi biliriz.

3 yorum:

  1. Deli Durdu tepenin başından bağırdı.
    -Teslim!
    -Teslimim baba teslimim ne var yani?
    ......
    Deli durdu göz ucuyla göstererek ''onu da çıkarıcan baba''
    Köylü çaresiz gözlerle ''etme oğul'' dese de dinletemedi.
    Deli Durdu ''seni soyanın kim olduğunu bilsinler diye baba. Bilirler ki Deli Durdu don alır. Seni soyanın Deli Durdu olduğunu bilsinler diye baba.
    (İnce Memed-1975 basımı)
    Sanırım 30 yıl önce okuduğum basımdan aklımda kalanlar bunlar. Bir de Memed'in Abdi Ağa'yı vurduktan sonra ''Hürü ana hürü'' diyerek romanın sonlandığı bir an kalmış aklımda.
    Diğer maddelere bir sözüm yok. Son derece yerindedir tespitler.
    Saygılar, sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Romana ihanet ettiğimi fark ettğim bu gün içimi rahatlatan başka satırlar geldi aklıma.
    'Bir bireyin 'oluşum dönemindeki' okumaları ne kadar kapsamlı olursa olsun, her zaman okuyamadığı çok sayıda temel yapıt kalır geriye.'
    ( I.Calvino Klasikleri Niçin Okumalı? YKY )
    En azından romandan olmasada bir alıntıyı uygun yerde kullandım. Oluşum döneminde olmamdan istifade ronmandan af dileyerek gidip yeni bir yazar keşfedeyim en iyisi.
    Not: Öyküye İhanet yazısını bekliyorum.

    YanıtlaSil
  3. Güncelleme bekliyoruz.

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

KİRALIK KONAK: EDEBİYATIMIZIN ÖZGÜR KADIN DÜŞMANLIĞI

Bizim edebiyatımızda kadının görünme biçimi başlı başına bir sorundur. Halk şiirinde ve divan şiirinde ideal kadın edilgin ve suskundur. Ta...