4 Ocak 2013 Cuma
İÇ MONOLOG 24
" Günaydın sevgili tavuklarım, ördeklerim, samanlığım, kerpiçten evciğim. Hür olduğumda sizleri yamacımda buluvermek istedim. Ama Tanrı biliyor, hiçbir şey hazır verilmiyor insanın eline. Önce bir tarla almam gerekti. Kerpiçten harç kardım babam gibi, evimi kurdum. Sonra pazara, sizleri bulmaya çıktım. İnek almaya gücüm yetmedi. Ama kim bilir seneye, alıveririm iki koyun birden... Dile kolay,tam on yıl üç hafta, boncuk dizdim, yün ördüm, kilim dokudum; şimdi sizlerleyim. Öncem yok benim; hep sonram var bundan sonra.Tarlamdaki fasulye sırıkları, biberler, bal kabakları gibi bakan yok bana suçlamasız. Bir de her salı, süt satmaya gelen çocuk gülüyor yüzüme. İnsan suçlanmadığı bir diyar bulamıyorsa, kendi diyarını kurmalıdır hiç olmazsa."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
KİRALIK KONAK: EDEBİYATIMIZIN ÖZGÜR KADIN DÜŞMANLIĞI
Bizim edebiyatımızda kadının görünme biçimi başlı başına bir sorundur. Halk şiirinde ve divan şiirinde ideal kadın edilgin ve suskundur. Ta...
-
HOOGSTRATEN, Samuel van View of a Corridor c. 1670 Oil on canvas, 103 x 70 cm Musée du Louvre, Paris Ağaç kovukları, mağaralar ...
-
ah bellek, acı bellek! hem arısın sen hem kim bilir hangi gülden kalma diken? Hilmi Yavuz Roman türünün bütün gereklerini kusursuz biçi...
-
Bu yazı, Ekim 2020 Varlık Dergisi'nde yayımlanmıştır. Franck Vidal/ L e regard des autres Ormanda dolaşırken Kral Midas, Silenos’a “İns...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.