Halil Altındere ve Süreyyya Evren'in hazırladıkları Çocuklar
İçin Türkiye Güncel Sanatı, son zamanlarda çocuklar için
yazılmış en ilgi çekici sanat kitaplarından biri. Çocuklara resim ya da heykel sanatını sevdirmek
için yazılan pek çok kitaptan farklı olarak "klasik" değil
"çağdaş" sanat yapıtlarını öne çıkaran katalog kıvamındaki bu kitap
Türkiye'de özellikle son on yılda yapılan sanatsal işler ve bu işlerin
sanatçılarını tanıtıyor.
Belki beş yıl önce, İstanbul Modern'de Serkan
Özkaya'nın "Pastacı Yamağı"nı görmüştüm. Fotoğrafını çekmek iznim
olmadığından Pastacı Yamağı belleğimden siliniyordu gitgide; ta ki onu bu
kitapta tekrar görünceye dek! Ayrıca Hüseyin Çağlayan'ın Mekandan Yolculuğa
adlı ilham verici animasyonlu, özel uzay kapsülü tasarımlı projesi
de kitapta yer almış.
Andy Warhol ve Jean Baudrillard'ın sanat görüşlerine
yani "simülasyon"lara olumlu bakmayanlar için çağdaş sanatın
"performans" destekli imgesel ürünleri "işgüzarlık"tan başka
bir şey değildir. Ne Andy Warhol gibi çağdaş sanatı hiçleştirenlerden olmayı
kabul edebilirim ne de resim ve heykeli endüstriden tümüyle
uzaklaştırmayı başarabileceğimize inanırım. Bildiğim, çağdaş sanatın içinde
de özgün ve özgün olmayan yapıtların varolduğudur; tıpkı klasik sanatta
olduğu gibi...
İnsan sanatı erken yaşta fark etmeli; çünkü sanatı
içselleştirmek, sanatla biçimlenmek, onunla konum almak zaman alır.
Zamansa çabuk geçer, dikkatli olunmazsa uçar gider. Tıpkı Gülçin Aksoy'un
İsimsiz (Geç Kaldın) işinde anlatmaya çalıştığı gibi: -geç kaldın, -geç kaldın,
-geç kaldın...
Ben şanslı bir çocuktum; raflarımızda kitaplar yani
edebiyat vardı. Fakat şimdiki çocukların olanakları daha geniş. Günümüz
çocuklarının raflarında hem edebiyat hem de Çocuklar İçin Türkiye Güncel Sanatı
gibi görsel sanat kitapları bulunabiliyor. Bunu sağlamak çocuklardan çok
anne babaların görevi. Çocuklarını "başarı" ve "rekabet"
odaklı değil "umutlu" ve "özgür" yetiştirebilmek
isteyenlerin, çocuklarını erkenden sanatla tanıştırmaları gerekli. İster klasik
ister çağdaş sanatın her hali insanı
mutlu ve üretken kılacaktır.
Madem bu çağda yaşıyoruz, bu çağın sanatını tanımak
zorundayız. 21. Yüzyıl sanatını bizden çok çocuklarımız tanımalı... Çağına
yabancılaşan, ona sırt çeviren nostaljik ve romantik dönemlerden geçiyoruz.
Oysa bu çağı kurmak için çok çalışmıştık. Yaşasın çağdaş sanat!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.