20 Eylül 2013 Cuma

ÇOCUKLAR İÇİN TÜRKİYE GÜNCEL SANATI


Halil Altındere ve Süreyyya Evren'in hazırladıkları Çocuklar İçin Türkiye Güncel Sanatı,  son zamanlarda çocuklar için yazılmış en ilgi çekici sanat kitaplarından biri.  Çocuklara resim ya da heykel sanatını sevdirmek için yazılan pek çok kitaptan farklı olarak "klasik" değil "çağdaş" sanat yapıtlarını öne çıkaran katalog kıvamındaki bu kitap Türkiye'de özellikle son on yılda yapılan sanatsal işler ve bu işlerin sanatçılarını  tanıtıyor.
Belki beş yıl önce, İstanbul Modern'de Serkan Özkaya'nın "Pastacı Yamağı"nı görmüştüm. Fotoğrafını çekmek iznim olmadığından Pastacı Yamağı belleğimden siliniyordu gitgide; ta ki onu bu kitapta tekrar görünceye dek! Ayrıca Hüseyin Çağlayan'ın Mekandan Yolculuğa adlı ilham verici animasyonlu, özel uzay kapsülü tasarımlı projesi de kitapta yer almış. 

Andy Warhol ve Jean Baudrillard'ın sanat görüşlerine yani  "simülasyon"lara olumlu bakmayanlar için çağdaş sanatın "performans" destekli imgesel ürünleri "işgüzarlık"tan başka bir şey değildir. Ne Andy Warhol gibi çağdaş sanatı hiçleştirenlerden olmayı kabul edebilirim  ne de resim ve heykeli endüstriden tümüyle uzaklaştırmayı başarabileceğimize inanırım. Bildiğim, çağdaş sanatın içinde de özgün ve özgün olmayan yapıtların varolduğudur;  tıpkı klasik sanatta olduğu gibi... 
İnsan sanatı erken yaşta fark etmeli; çünkü sanatı içselleştirmek, sanatla biçimlenmek, onunla konum almak  zaman alır.  Zamansa çabuk geçer, dikkatli olunmazsa uçar gider. Tıpkı Gülçin Aksoy'un İsimsiz (Geç Kaldın) işinde anlatmaya çalıştığı gibi: -geç kaldın, -geç kaldın, -geç kaldın...

Ben şanslı bir çocuktum; raflarımızda kitaplar yani edebiyat vardı. Fakat şimdiki çocukların olanakları daha geniş. Günümüz çocuklarının raflarında hem edebiyat hem de Çocuklar İçin Türkiye Güncel Sanatı gibi görsel sanat  kitapları bulunabiliyor. Bunu sağlamak çocuklardan çok anne babaların görevi. Çocuklarını "başarı" ve "rekabet" odaklı değil "umutlu" ve "özgür" yetiştirebilmek isteyenlerin, çocuklarını erkenden sanatla tanıştırmaları gerekli. İster klasik ister çağdaş  sanatın her hali insanı mutlu ve üretken kılacaktır.
Madem bu çağda yaşıyoruz, bu çağın sanatını tanımak zorundayız. 21. Yüzyıl sanatını bizden çok çocuklarımız tanımalı... Çağına yabancılaşan, ona sırt çeviren nostaljik ve romantik dönemlerden geçiyoruz. Oysa bu çağı kurmak için çok çalışmıştık. Yaşasın çağdaş sanat! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

KİRALIK KONAK: EDEBİYATIMIZIN ÖZGÜR KADIN DÜŞMANLIĞI

Bizim edebiyatımızda kadının görünme biçimi başlı başına bir sorundur. Halk şiirinde ve divan şiirinde ideal kadın edilgin ve suskundur. Ta...