8 Ekim 2010 Cuma

Türkiye'nin İlk İnternet Edebiyat Dergisi Altzine Yeniden

Yazmaya yeni başlayanlar yazdıklarını başkalarıyla paylaşmak için basılı edebiyat dergilerine yönelirler. Genellikle sonuç hüsran olur çünkü aynı istekle dergilere yazısını gönderen çok sayıda insan vardır. Yazısı  x, y, z,... dergisinin o ayki sayısında çıkmış mutlu azınlığın dışında kalanlar her ay aynı düş kırıklığını yaşar dururlar. Yazısını dergi sayfalarında göremeyenler, bir azınlık olmaktan öte mutsuz bir kalabalığı oluşururlar; birbirini hiç tanımayan ama kendini anlatamadığından  tabiri caizse "küskün" insanlardan oluşan bir kalabalıktan söz ediyorum.  Matbu edebiyat dergilerinin sınırlı sayfa sayısına sahip olması nedeniyle ( ya da başka nedenlerle) sayısız yazarın kendisine bir türlü bir yer bulamaması tatsız bir durumdur. Bu noktada sayfa hesabının yapılmadığı ama titiz bir editoryal denetimin işletildiği internet dergiciliğine, altzine'e,  Türkiye'nin ilk internet dergisine getirmek gerekiyor sözü.
Uzun bir aradan sonra yazın dünyasına geri dönen altzine, sekizinci ayını geride bıraktı. Hem başarıyla geçen sekiz ayı kutlamak hem de  yeni yazarlarını bir araya getirmek isteyen altzine bir buluşma gerçekleştirdi. 6 Ekim altzine yazarları buluşmasının detaylarına geçmeden önce altzine'in doğuşunu ve gelişim evrelerini kısaca hatırlayalım:
 İlk aşamada altzine1998'de Murat Daltaban'ın 10. İstanbul Tiyatro Festivali için sahneye koyduğu ve Özen Yula'nın yazdığı 80060 adlı oyun için Yekta Kopan tarafından ortaya atılan bir projeydi.   Yekta  Kopan'ın editörlüğüyle, Sercan Şengün'ün çizimleriyle her ay güncellenen "altzine" Türkiye'nin ilk internet dergisi oldu.
1998-2004 yılları arasında   her ay güncellenen altzine devingen, yaratıcı ve üretken duruşuyla okurları tarafından çok sevildi ve saygı gördü.  Altzine'in yayın kurulunu oluşturan Yekta Kopan, Murat Gülsoy, Adnan Kurt, Pınar Türen ve Derya Erkenci 2004 yılında dergiyi bir arşiv dergiye dönüştürme kararı aldılar. 2007'de altzine'in arşiv olarak yayınlanması süreci de son buldu.
2010 yılında  altzine yepyeni bir yayın kuruluyla tekrar doğdu. Aylin Sökmen, Cem Uçan ve Hande Ortaç Aksoy'un editörlüğünde altzine şimdilerde http://www.altzine.net/ adresinde capcanlı, dopdolu bir içerikle okurlarıyla buluşuyor.
Gelelim 6 Ekim buluşması detaylarına:
Hande Ortaç Aksoy yeni altzine'nin yeni yazarlarını bir açış konuşmasıyla karşıladı. Aksoy konuşmasında  altzine'in içeriğine ve amaçlarına ilişkin kısa bilgiler verdi. Türkiyenin ilk internet dergisinin  altzine'in var oluş hikayesi en iyi kimden dinlenirdi? Elbette ki altzine'in var oluşuna kaynaklık eden ve onun  her aşamasına tanık olan Yekta Kopan'dan... İçten, katmanlı, biraz hüzünlü çoklukla heyecan verici bir  hikaye "altzine'in doğuş hikayesi" anlatıldı Yekta Kopan'ın dilinden...Bu güzel hikayenin ardından tanışmalar, paylaşımlar, dostluk tohumları...
Gözden kaçmayan temel şey şu ki altzine usta-çırak ilişkisiyle yürüyen bir dergi ve sanırım tam da bu nedenle hep genç hep ama hep ilkeli kalacak bir dergi.
Kurulduğundan bu yana  "İnternet edebiyatı olur mu?" tartışmasını peşinde sürükleyen ama  ürettiği, desteklediği ve yayınladığı nitelikli yazın ve düşün ürünleriyle  "Evet, olur," yanıtını da sayısız insana verdirten altzine yoluna devam ediyor.
Eşsiz bir hayal gücüyle, tarifsiz emekle varolan ve varoluşunu sürdüren altzine umarız daha uzun yıllar biz okurlarıyla birlikte olur. Yeniden merhaba!

5 yorum:

  1. Murat Gülsoy9 Ekim 2010 11:35

    altzine.net internet üzerinde farklı anlatım biçimlerini aradığımız ve bunu yaparken de kendi zihinsel olanaklarımızı keşfettiğimiz bir ortamdı. Sevgili Yekta Kopan altzine.net'i başlangıcından bugüne gelmesinde ve şimdi yeni nesil altzine'cilere aktarılmasında müthiş bir performans sergiledi. Şimdi ne iyi ki altzine yeni ekibiyle yine bu işlevini sürdüyor. Bu toplantıya katılmak çok isterdim. Ama orada olamasam bile kalbim sizinleydi. MG

    YanıtlaSil
  2. Murat Gülsoy'dan "altzine'in doğuş hikayesi"ni dinlemek onur verici olurdu. Ama dillenen güzel anılarda sıkça geçen adınızla evet yoğun biçimde bizimleydiniz. Saygıyla...

    YanıtlaSil
  3. Bu ismi ikinci kez duyduğum için çok sevindim. Umarım bundan sonra sürekli yayın hayatında olur.

    YanıtlaSil
  4. İzniniz olursa bloğumda sitenin bannerının yayımlamak istiyorum..

    YanıtlaSil
  5. Tabii ki Syrakusa/ Beter Böcek. Zevkle...

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

KİRALIK KONAK: EDEBİYATIMIZIN ÖZGÜR KADIN DÜŞMANLIĞI

Bizim edebiyatımızda kadının görünme biçimi başlı başına bir sorundur. Halk şiirinde ve divan şiirinde ideal kadın edilgin ve suskundur. Ta...