"Pencereyi açan, kolunu pervaza dayayıp seslenir:
- Bu evden başka gideceğin nere var senin?
Sokağı yürümekte olan, oralı değildir; cevap vermez.
Bu kez tehditkardır penceredeki:
- Dönüşün olmaz, söyleyeyim. Almam seni eve!
Sokak biter. Köşeyi dönünce ışıldar arnavut kaldırımı. İlkindi yakındır yakın olmasına da yaz öğlesi güne asılı kalmakta ısrarcıdır. Ne güzel!"
Soru 2: Penceredeki, sabah güneşini görmüş müdür?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
KİRALIK KONAK: EDEBİYATIMIZIN ÖZGÜR KADIN DÜŞMANLIĞI
Bizim edebiyatımızda kadının görünme biçimi başlı başına bir sorundur. Halk şiirinde ve divan şiirinde ideal kadın edilgin ve suskundur. Ta...
-
HOOGSTRATEN, Samuel van View of a Corridor c. 1670 Oil on canvas, 103 x 70 cm Musée du Louvre, Paris Ağaç kovukları, mağaralar ...
-
ah bellek, acı bellek! hem arısın sen hem kim bilir hangi gülden kalma diken? Hilmi Yavuz Roman türünün bütün gereklerini kusursuz biçi...
-
Bu yazı, Ekim 2020 Varlık Dergisi'nde yayımlanmıştır. Franck Vidal/ L e regard des autres Ormanda dolaşırken Kral Midas, Silenos’a “İns...
çok tehdit savuranlar en çok korkanlardır bence. Böyle düşündüğümde kaybetme korkusudur tehditlerinin sebebi ve geri dönecek mi diye başka günlerin sabah güneşlerini görmüştür o pencerede.
YanıtlaSilPenceredeki de kendi güneşiyle yaşamakta ısrarcı ya, görmemiştir güneşi. Kendi güneşi ona yeter. Gidenle aralarındaki fark ise başka güneşin çocukları olmalarıdır belki.
YanıtlaSil