15 Aralık 2010 Çarşamba

Masal Yaşı Geçenlere Masallar 1

Günlerden bir gün Kehribar, kapının eşiğinde saçlarını tarıyordu.  Parlak, yumuşacık, altın sarısı saçları taradıkça tel tel uzuyordu. Kehribar saçlarını  bir sağa bir sola ortadan ikiye ayırdı. Sağ omzuna dökülen saçlarını örmeye başlayacakken bir ses duydu:
-Yapma Kehirbar. Örme saçlarını!
Kehribar sesin nereden geldiğini anlamak için yerinden fırladı:
-Kim var orada?
Sesi sahiplenen olmayınca Kehiribar oturup örgüsüne  yeniden başladı ki aynı ses konuştu:
-Yapma Kehribar. Örme saçlarını!
Kehribar sağına soluna bakındı:
-Kim bu bana seslenen? Çıksın ortaya!

Köyün oğlanları bir oyun etmiş olacak Kehribar'a.
Saçlarını ıslattığı bakır kaba parmaklarını daldırdı Kehribar. Bakır kaba güneş düşmüş bir parça. Biraz güneşten biraz sudan sürdü parmaklarına. Artık örecek örmeye saçlarını fırsat verse köyün oğlanları!
-Yapma Kehribar. Örme saçlarını!
Ipıssızdı evin önü. Gelen geçen yoktu. Anladı ki Kehribar bu konuşan haktan izin almış da konuşmuş.
Bıraktı elinden tarağı. Doğruldu yerinden.
-İşte bıraktım tarağı. Haydi söyle şimdi ne istersin benden?
Bir toz bulutu  geldi kondu Kehribar'ın önüne. İçinden mavi, kırmızı benekli ışıl ışıl bir kuş çıktı.
-Kehribar! Bana saçlarını verirsen bir düşünü gerçeğe çevireceğim.
Kehribar beline akan saçlarını sağ eline sarıp da konuştu:
-Hangi düşümü vereceksin?
-Hangisini istersen!
-Kayalıklarda kurduğum düşü versen, üzüm bağında kurduğumu isterim;  yıldızlara bakarken kurduğum düşü versen aklım derede yıkanırken derenin dibindeki balıklarla yüzmek düşünde kalır.
-Kehribar. Seç birini! Oyalanma!
Kehribar bembeyaz yüzünü toz kanatlı kuşa doğru iyice uzattı. Bu kez azarlar gibi sordu:
-Saçlarımı neden istersin söyle bakalım toz kanatlı kuş?
-Aşağı köyde kara kuru bir kız var. Altın sarısı saçları olsun diye bir düş kurar. Ben ona altın sarısı saçlar vereceğim o bana duru bir pınar gibi gülmesini verecek.
-İlahi toz kanatlı kuş! Hiç olur mu öyle şey? Kara kıza gülmek yakışır benim altın saçlarım değil.
Toz kanatlı kuş bir iki kanat çırptı:
-Kehribar ya kurduğun bir düş ya altın saçların! Seç birini.
Kehribar derenin altındaki balıkları düşündü. Onlarla yüzmek en güzel düşüydü.
- Al saçlarımı öyleyse.
Toz kanatlı kuş bir kayboldu bir göründü:
- Kehribar, saçlarını bu makasla kes! Derenin dibindeki balıklarla bir ol.
Kehribar sevinçten çığlık çığlık kesti altın saçlarını, uzattı onları toz kanatlıya.
Toz kanatlı kuş, altın saçları, bakır kaptaki güneşi aldı,  toza dumana karıştı, uçtu gitti.
Kehribar derenin dibinde sapsarı bir balık. Sıçrıyor, atlıyor suyun üzerinde; derken kıvrılıyor taşlar yosunlar arasında. Seçtiği düşü yaşıyor. Değmez mi altın rengi saçlara?
Kara kuru kız altın saçlarını tarıyor kapı eşiğinde. Yanındaki bakır kap içinde bir parça güneş, biraz su.  Duru bir pınar gibi gülmesini unutmuş dalgın bakıyor uzaklara. Değdi mi altın rengi saçlara?

1 yorum:

  1. Uzun zaman oldu masal gibi masal dinlemeyeli, okumayalı.. Şimdiki masalların tadı yok bu masallarda olduğu gibi.Zamanı hatırlayınca başlığın masala uyumunu hissettim, masalın akışının da söyleyişinin de yaşıma uygun olduğunu..
    Yaşı geçen biri de olsam hala dinleyecek masallar olduğunu bilmek güzeldi.
    Karakuru kıza gül(e)memek yakışmadı. Değmedi bu saçlara değmedi..

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

KİRALIK KONAK: EDEBİYATIMIZIN ÖZGÜR KADIN DÜŞMANLIĞI

Bizim edebiyatımızda kadının görünme biçimi başlı başına bir sorundur. Halk şiirinde ve divan şiirinde ideal kadın edilgin ve suskundur. Ta...